“ARMAGL” (*) diye bağırdı, sesini birlikte olduğu kadına duyurmak için bir kez daha şansını denemişti ama nafile, gelen giden ya da cevap veren yoktu. Zorlu bir av olmuştu, beyaz toz ...
Devamını oku...“Sana Ay girmiş” Bir an algılayamadım ve ağzımdan hakim olamadığım soru cümlesi dökülüverdi, “Ne zaman?” Falcı duymamşcasına devam etti “venüs evine ay girmiş senin, sevgilinden ayrılmışsın, sebebi bu” Hımmm ay ...
Devamını oku...Kırık plak gibi hep aynı şeyleri söyleye söyleye kapıyı çarptı, çıkıp gitti işte. Ağzım hala bir karış açık kapının ardından bakıyorum. Üç yıllık birliktelik bir “bam” sesiyle bitti. “Ellerime sağlık” ...
Devamını oku...Üç basamaklı merdivenin en üstüne tırmandı, şimdi odasının tavanına ulaşabiliyordu. Yaldızlı mum boyalarını kullanarak bir hafta önce çizdiği büyük ve küçük ayı takım yıldızı ile en parıltılı haliyle kutup yıldızının ...
Devamını oku...Sirkeci Üsküdar arasındaki dördüncü seferde karşılaştılar. Onu ilk gördüğü sefer saatiyle aynıydı. Siyahlı kız sanki onu bıraktığı yerden hiç ayrılmamış gibiydi. Göz göze geldiklerinde o küçük şirin gülümseme yüzünde oluşurken ...
Devamını oku...“La havle vela kuvvete” Bilmem kaçıncı dosya kağıdını buruşturup atarken ağzından dökülmüştü kelimeler. Sabır ama nereye kadar.
Devamını oku...Normal zamanda olsa kızın yanına gider kozmik güçlerin etkisinden, kaderin çizdiği yollardaki kesişmelerden bahsederdi ama bu hiç de normal bir durum değildi.
Devamını oku...Meydandaki balıkçıların hepsi aynı kalitede olduğundan en az bahşişle en iyi hizmeti veren garsonun olduğu restoran ilk tercihleri olmuştu. Mezeleri biraz daha bol, çalgıcısı az, sohbet edecek kıvamda sessizliği olan ...
Devamını oku...“Yeni bir dolap almalıyım” diye söylenirken elindeki bardağı hazırladığı ahşap altlığa özenle yerleştirmeye çalışıyordu. Ceviz cilalı altlığın ön yüzünde küçük metal bir plaket vardı.
Devamını oku...Şu kadınları anlamak için ne genç yiğit delikanlılar göçüp gitti, ne mert, ne bıyığı poslar devrildi durdu da bir gıram yol kat edilemedi. Ama ben “yok öyle yağma” dedim ve ...
Devamını oku...Doğduğum günü, popoma ilk şaplağı atan doktoru ve annemin tatlı sütlü memelerini seviyorum. Bana bilinmeyen bir sıvı içirip az daha ishalden ölmeme sebep olacak Fransız Hastanesi’ndeki hemşireyi de seviyorum.
Devamını oku...Bir kelebek, aşk kelebeği, kime, ya da neye konardı? Kriterleri ne? Güzel çiçekleri mi tercih ediyor konmak kolay ve çekici diye, peki ya güzel olmayanlar ya da kokusuz olanlar?
Devamını oku...“Zehra” Siyahlı kadın arkasını döndü, gelen Alper’di. “Hayatım her seferinde daha zor oluyor seni geri getirmek”“biliyorum” dedi Zehra “biliyorum”, yorgunluktan göz altları morarmıştı.
Devamını oku...Çise mermer sunağa bağlanmış kurban edilmek üzereydi, iyi de oraya nasıl gelmişti, onu kurban seçenler kimlerdi, ya Selda, o da mı kurban edilecekti?………………
Devamını oku...Motorcuların partisinde vals! Selda ile Çise savunmasız ve şaşkın haldeydi, güçbirliği için elele tutuşmuşlardı, ama bu yetecek miydi? Neye yetecek miydi…………………?
Devamını oku...